2013-11-05

John Bolton - Kavga Sesleri

Bizim kuşağımızın kulaklarından silinmeyen bir isim; bir zamanlar, ne televizyon hayatımızı bu kadar işgal etmiş, ne internet dünyamızı kaplamışken heyecanla dinlediğimiz Radyo Tiyatrosu'nun anonslarından aklımıza kazınmış: "Efektör Korkmaz Çakar"... Bu muhterem zat, ses efektleriyle sahneyi daha canlı kılar, bir tür resmini çizer, mekanı zihinlerimize canlandırmamıza yardım ederdi, diğer meslektaşları gibi... O günlerde çokça radyo dinlediğimizden mi, işindeki başarısından mı, bu adın yinelenme sıklığından mı, yoksa kendi içindeki ahenginden mi bilinmez, adeta efekt denince hemen akla gelen kişi o olurdu...

Nedense aşağıdaki kısa öykü de onu çağrıştırdı bana... Bakalım sizde de aynı etkiyi yapacak mı?

John Bolton, Fight Words,, Epic #24 (Haziran 1984)


4 yorum:

  1. Baba İngiliz çizerlerden biri. Hoş bir mizahı vardır üstadın. Epey önce "9'dan 5'e" öyküsünü çevirmiştim. Çok bilinen bir hikayedir zaten. Onda da benzer bir mizah hakimdi. Eski işlerine bakınca, bir dönem Amerikalı Jeff Jones, Bruce Jones, Bernie Wrightson'larla bir ingiliz olarak ne kadar çok tarzları benziyormuş. Twisted Tales'de falan... Bu hikâyede ise daha farklı bir çizgisi var. Aslında Bolton zaman içinde tarzı çok oradan oraya savrulmuş bir sanatçı. Ve de bir illüstratör. Kendi webine de bakmak hoş olabilir;
    http://johnbolton.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoppala.. Bolton'dan bir örnek daha veririm ilerde diye depolamak üzere 9'dan 5'e'yi ben de çevirdim, "mesai saatleri" ismiyle, iyi mi.. :) İyi ki balonlamamışım, yoksa yine pişti olacaktı.. Senin çevirini nasıl görmemişim, hayret.. senin "mekan"ı iyice bir incelemeli bu tür çakışmaları önlemek için..

      Bolton'un bu aktardığım ile Mesai Saatleri'ndeki çizgisini karşılaştırınca neredeyse aynı kişinin elinden çıktığına inanası gelmiyor insanın. Ama çarpıcı son ve zeka unsurunun öne alındığı eserler üzerine yoğunlaşmış gibi bir hisse kapıldım.

      O dönem birçok çizerin çizgilerinin birbiren benzeştiğini söylemek mümkün. Mesela Ortiz'i başka çizerlerde onlarca defa gördüm, özellikle Epic, 1984 gibi dergilerde... Bir tarz tutunca öykünülmesi de kaçınılmaz oluyor sanırım.

      Sil
    2. Çok fazla aynı sularda yüzüyoruz, ondan oluyor bu. :) Epey oluyor, ÇD'nın e-dergisine yapmıştım o çeviriyi, sonra benim 'dergiler'le' blogda yerini aldı. Şurada;

      http://stoktan.blogspot.com/2011/08/4-cizer-4-oyku.html

      Sil
    3. İndirmişim daha önce... Unutkanlık başgösterdi demek ki.. :) Yine de fena olmuyor böyle şeyler, benzer çeviri sorunlarını başka insanların nasıl aştığını görmek hoş oluyor doğrusu..

      Galiba haklısın "aynı sular" konusunda, ama zevkler örtüşüyorsa yapacak pek de bir şey yok.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...